Gender norms associate masculinity with power, honor, anddignity, positioning men at the center while relegating women to secondary and passive roles. This hierarchical structure is clearly reflected in food culture as well. Practicessuch as table arrangement, food preparation, seatingorder, and determining who eats first become arenas in which the patriarchal social structure is reproduced in daily life. Women are often positioned as those who prepare the food, serve it, and sit last -or do not sit at all; whereas men occupy a prioritized and centralposition at the table, thereby facilitating the symbolic reconstruction of social hierarchy. This study sociologically examines how women experience gender-based inequalities through food culture in Şanlıurfa, where traditional and patriarchal values prevail. The study was conductedusing a qualitative research method, specifically through in-depthinterviews; through women’snarratives on food and dining culture, the study analyzes how male privilege shape sthese practices. The finding srevealthateveryday practices reinforcing male dominance are symbolically organized around food and are continuously reproduced.
Toplumsal cinsiyet normları, erkekliği güç, onur ve şerefle ilişkilendirerek merkezî bir konuma yerleştirirken; kadını ikincil ve edilgen bir pozisyona itmektedir. Bu hiyerarşik yapı, yemek kültüründe de belirgin biçimde kendini göstermektedir. Sofra düzeni, yemeklerin hazırlanışı, oturma sıralaması ve kimin önce yemek yiyeceği gibi pratikler, ataerkil toplumsal yapının gündelik yaşamda yeniden üretildiği alanlara dönüşmektedir. Kadınlar çoğu zaman yemeği hazırlayan, servisi yapan ve son oturan ya da hiç oturmayan kişiler olarak konumlandırılırken; erkekler, sofra düzeninde öncelikli ve merkezî bir yerde yer almakta, bu durum toplumsal hiyerarşinin sembolik olarak yeniden inşasına aracılık etmektedir. Bu çalışma, geleneksel ve ataerkil değerlerin belirleyici olduğu Şanlıurfa’da, yemek kültürü aracılığıyla kadınların toplumsal cinsiyet temelli eşitsizlikleri nasıl deneyimlediğini sosyolojik bir perspektifle incelemektedir. Nitel araştırma yöntemiyle yürütülen çalışmada, derinlemesine görüşme tekniği kullanılmış; kadınların yemek ve sofra kültürüne dair anlatıları üzerinden, erkekliğe atfedilen imtiyazın yemek kültürünü nasıl şekillendirdiği analiz edilmiştir. Bulgular, erkek egemenliğini pekiştiren gündelik pratiklerin yemek etrafında sembolik bir düzen oluşturarak yeniden üretildiğini göstermektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Toplumsal Cinsiyet ve Siyaset |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2025 |
Gönderilme Tarihi | 4 Mayıs 2025 |
Kabul Tarihi | 5 Haziran 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Sayı: 1 |