Until the end of the 18th century, history had been perceived as a form of writing, such as literature, and had been studied within the realm of rhetoric; however, towards the end of the 18th century, it emerged as a separate scientific discipline apart from literature. In the 19th century, with claims of objectivity, history was approached to the natural sciences, thus completely separating from literature. The fictional dimension of historical science, which became detached from literature, resurfaced, and this time quite radically, with the emergence of Postmodern Historical Theory and the Theory of New Historicism. This study first addresses the processes in which history approached and distanced itself from literature, then provides basic information about Postmodern Historical Theory and the Theory of New Historicism based on a "pluralist" understanding of history, which suggests that different histories can be written. The study then discusses the historical dimension of fiction as historical writing theory becomes postmodern, opening up the debate on the genre of historical novels. Should historical novelists adhere to historical facts, or do they have the right to shape the "so-called" reality as they wish, as in Postmodern Historical Theory and the Theory of New Criticism? This study seeks to answer this fundamental question, concluding that novelists do not have unlimited freedom over historical material. Finally, Buket Uzuner's novel "Gelibolu," published in 2001, is discussed, revealing how Uzuner reflects the fundamental dynamics of Postmodern Historical Theory and the Theory of New Historicism through the characters and events in the novel.
Literature history fiction postmodernism new historicism Gelibolu
18. yüzyılın sonlarına kadar tarih, edebiyat gibi bir yazı çeşidi olarak görülmüş ve retoriğin içinde incelenmiş; ancak 18. yüzyılın sonlarına doğru edebiyattan ayrılarak ayrı bir bir bilim dalı olarak ortaya çıkmıştır. 19. yüzyılda nesnellik iddialarıyla doğa bilimlerine yaklaştırılan ve böylelikle edebiyattan tamamen kopan tarih biliminin kurmaca boyutu, Postmodern Tarih Kuramının ve buna bağlı olarak şekillenen Yeni Tarihselcilik anlayışının ortaya çıkışıyla birlikte tekrar ve bu kez oldukça radikal bir şekilde gündeme gelmiştir. Bu çalışmada öncelikle tarihin, edebiyata yaklaştığı ve ondan uzaklaştığı bu süreçler ele alınmış, ardından farklı tarihlerin yazılabileceği “çoğulcu” bir tarih anlayışına dayanan Postmodern Tarih Kuramı ve Yeni Tarihselcilik hakkında temel bilgiler verilmiştir. Çalışmada daha sonra tarih yazımı kuramının post modernleşmesiyle birlikte kurmacanın tarihsel boyutunun da sorunsallaşmaya başladığı belirtilerek tarihi roman türü tartışmaya açılmıştır. Tarihî roman yazarı tarihsel gerçeklere sadık kalmalı mıdır yoksa postmodern tarih kuramında olduğu gibi “sözde” gerçekliği istediği gibi şekillendirme hakkına sahip midir? Bu çalışmada işte bu temel soruya cevap aranmış, bu bağlamda Ahmet Altan’ın İsyan Günlerinde Aşk ve Nedim Gürsel’in Uzun Süren Bir Yaz adlı romanları üzerinden tartışmalar yürütülmüş ve roman yazarının Postmodern Tarih ve Yeni Tarihselcilik kuramlarının öngördüğü gibi tarihî malzeme üzerinde sınırsız bir özgürlüğü olmadığı sonucuna varılmıştır. Çalışmada son olarak Buket Uzuner’in 2001 yılında yayımlanan Gelibolu adlı romanı ele alınmış ve Uzuner’in romanındaki karakterler ve olaylar aracılığıyla Postmodern Tarih Kuramının ve Yeni Tarihselciliğin temel dinamiklerini yansıttığı ortaya konmuştur.
Edebiyat tarih kurmaca postmodernizm yeni tarihselcilik Gelibolu
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Türk Dili ve Edebiyatı (Diğer) |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 4 Haziran 2025 |
Yayımlanma Tarihi | |
Gönderilme Tarihi | 13 Mayıs 2024 |
Kabul Tarihi | 9 Aralık 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 42 Sayı: 1 |
Bu eser Creative Commons Atıf 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.