Amaç: Bu çalışmada, adli tıp kliniğine başvuran ve kadına yönelik şiddet nedeniyle rapor düzenlenen erişkin kadın olguların değerlendirilmesi amaçlanmıştır.
Materyal ve Metod: Adli tıp kliniğinde 01.01.2011 – 31.12.2020 yıllarında kadına yönelik şiddet nedeniyle adli rapor düzenlenen erişkin tüm kadın olgular çalışmaya dahil edildi. Gruplar parametrik ve non-parametrik testler ile karşılaştırılmıştır. İstatistiksel anlamlılık için p’nin 0,05 üzeri değer kabul edildi.
Bulgular: Olguların yaş ortalaması 35,26±14,43’tür. Olguların %56,9’u (n:281) evliydi. Olguların en sık (n:136, %31,6) eşi tarafından şiddete maruz kalmış olup %43,1’i (n:213) yakın partner tarafından şiddete maruz kalmıştı. Olguların büyük çoğunluğu (%93,9) künt travmaya maruz kalmıştı. Olguların %40,9’u (n:225) birden fazla bölgeden yaralanmıştı. Olguların sadece %2,2’sinde ise (n:11) hayati tehlikeye neden olacağı yönünde rapor düzenlenmiştir. Travmatik lezyon tespit edilen 444 olgunun ortalama injury severity score (ISS) 1.16±0,54 ve new-injury severity score (NISS) ortalaması ise 2,26±3,26’dır. Yakın partneri tarafından şiddete maruz kalan kadınlarda da ISS ve NISS skorları anlamlı derecede daha yüksekti (p<0,01). Kesici delici alet veya ateşli silah ile yaralanan kadınların künt travmaya maruz kalan kadınlara göre ISS ve NISS skoru istatistiki olarak daha yüksekti (p<0,001).
Sonuç: Kadına yönelik şiddetin engellenmesinde aile içi şiddete karşı yasal düzenlemelerin sağlanma-sı, kadınların şiddet karşısında ne gibi hakları olduğu ve şiddet öncesi ve sonrasında korunmak için nelerin yapılması konusunda eğitilmesi ve eşler arasında eş terapisinin arttırılması ve desteklenmesi ile kadına yönelik şiddetin azaltılabileceğini düşünüyoruz.
Background: In this study, it was aimed to evaluate adult female cases admitted to the forensic medi-cine clinic and reported for violence against women.
Materials and Methods: All female cases over the age of 18 years for whom a forensic report was issued in the forensic medicine clinic between 01.01.2011 and 31.12.2020 due to violence against women were included in the study. Groups were compared with parametric and non-parametric tests. A “p” value above 0.05 was accepted for statistical significance.
Results: The mean age of the patients was 35.26±14.43 years; 56.9% (n:281) of the cases were mar-ried. Most of the cases (n:136, 31.6%) were exposed to violence by their spouses and 43.1% (n:213) were exposed to violence by intimate partners. The overwhelming proportion of the cases (93.9%) were exposed to blunt trauma and 40.9% of the cases (n:225) had multiple injuries. Only 2.2% (n:11) of the cases were reported as life-threatening. The mean injury severity score (ISS) was 1.16±0.54 and the mean new-injury severity score (NISS) was 2.26±3.26 in 444 patients with traumatic lesions. ISS and NISS scores were markedly higher in women who were exposed to violence by their intimate partners (p<0.01). Males with sharps or gunshot wounds had statistically higher ISS and NISS scores than those with blunt trauma (p<0.001).
Conclusions: We believe that violence against women can be reduced by ensuring legal regulations against domestic violence, educating women about their rights in the face of violence and what to do for protection before and after violence, and increasing and supporting spouse therapy between spouses.
Ethics committee approval for the study was obtained from Bolu Abant İzzey Baysal University Clinical Research Ethics Committee (dated 05.10.2021 and numbered 2021/241).
no
no
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Adli Tıp |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 27 Mayıs 2025 |
Yayımlanma Tarihi | |
Gönderilme Tarihi | 28 Ocak 2025 |
Kabul Tarihi | 16 Mart 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 22 Sayı: 2 |
Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi / Journal of Harran University Medical Faculty