Krizler, özellikle üst düzey yöneticiler tarafından doğrudan tetiklendiğinde, markalar için varoluşsal bir tehdit oluşturur. Bu vaka çalışması, Patiswiss markasında eski CEO’nun LinkedIn üzerinden bir müşteri şikâyetine verdiği uygunsuz yanıtla başlayan iletişim krizini incelemektedir. Çalışma, Coombs’un üç aşamalı kriz yönetimi modeli (kriz öncesi, kriz evresi ve kriz sonrası) çerçevesinde, markanın kriz müdahale stratejileri ile bu stratejilerin çevrimiçi medyadaki yansımalarını analiz etmeyi amaçlamaktadır. Kurumsal özür ve imaj restorasyonu teorileri, markanın itibar yönetimi stratejilerini değerlendirmede kuramsal çerçeve olarak kullanılmıştır. 354 çevrimiçi haberden oluşan örneklem, amaçlı örnekleme yöntemiyle seçilmiş; tekrarlayan içerikler elendikten sonra 244 haber, Nvivo14 yazılımı kullanılarak tematik analizle incelenmiştir. Tematik analiz sonuçlarına göre, medyada en çok öne çıkan tema, eski CEO’nun istifası ve yerine yeni bir CEO’nun atanmasıdır; bu tema, haberlerin % 28,69’unda yer almıştır. Bunu, Patiswiss olayı, sahte diploma iddiaları, eski CEO’nun geçmişi ve ürünlerin market raflarından kaldırılması gibi temalar izlemiş ve toplamda % 23,37 oranında işlenmiştir. Buna karşılık, CEO’nun özrü ve pişmanlık ifadeleri gibi olumlu imaj yönetimine yönelik temalar yalnızca % 3,69 oranında medyada yer bulmuştur. Bu durum, markanın kriz sonrası yürüttüğü iletişim stratejilerinin kamuoyunda sınırlı bir görünürlük kazandığını ortaya koymaktadır. Vaka analizi bulguları ise, CEO’nun kriz öncesinde de sorunlu bir iletişim tarzı sergilediğini ve markanın sosyal medyadaki bu kullanıcı tepkilerini görmezden gelerek krize zemin hazırladığını göstermektedir. Ayrıca, CEO’nun tehditkâr ve küçümseyici üslubu ile markanın resmi özür ve uzun süreli sessizlik stratejisi arasında belirgin bir uyumsuzluk olduğu tespit edilmiştir. Bu çalışma, lider iletişim tarzının kriz sürecine ve kamuoyu algısına etkisini ortaya koyarak kriz iletişimi literatürüne katkı sunmakta; tutarlı ve empatik iletişimin kriz yönetiminde ne kadar hayati olduğunu vurgulamaktadır.
Kriz İletişimi Patiswiss Vaka Çalışması Liderlik İletişimi Kurumsal Özür Dileme İmaj Restorasyon Teorisi
Çalışmada, etik kurul iznine gerek bulunmamaktadır.
Crises, particularly when directly triggered by senior executives, pose existential threats to brands. This case study examines a communication crisis at Patiswiss, sparked by the former CEO’s inappropriate response to a customer complaint on LinkedIn. The study aims to analyze the brand’s crisis response strategies and their coverage in online media, within the scope of Coombs’ three-stage crisis management model (pre-crisis, crisis, and post-crisis). Theoretical grounding is provided by corporate apologia and image restoration theories, which serve as frameworks for evaluating the brand’s reputation management efforts. From an initial pool of 354 online news articles, a purposive sampling method was employed, and after eliminating duplicates, 244 articles were analyzed through thematic analysis using Nvivo14 software. Results show that the most frequently covered theme in the media was the resignation of the former CEO and the appointment of a new one, appearing in 28.69% of the coverage. This was followed by themes related to the Patiswiss incident itself, allegations of a fake diploma, the former CEO’s background, and product withdrawals from store shelves, collectively accounting for 23.37% of the coverage. In contrast, themes such as the CEO’s apology and expressions of remorse—key components of reputation management—received only 3.69% of media attention. Mentioned percentages indicate that the brand’s post-crisis communication strategies achieved limited public visibility. The case study findings show that the CEO exhibited a controversial communication style before the crisis and that the brand tended to ignore user reactions on social media, setting the stage for the crisis. Moreover, the inconsistency between the CEO’s aggressive and dismissive tone, and the company’s formal apology and prolonged silence strategies, was hard to be unnoticed. Through highlighting the impact of leadership communication style in case of a crisis, and on public perception, this study contributes to the crisis communication literature and underscores the critical importance of consistent and empathetic messaging in crisis management.
Crisis Communication Patiswiss Case Study Leadership Communication Corporate Apologia Image Restoration Theory
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | İletişim Çalışmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 17 Temmuz 2025 |
Gönderilme Tarihi | 18 Kasım 2024 |
Kabul Tarihi | 29 Nisan 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Sayı: 70 |