Evlilik ve boşanma iki insan arasındaki anlaşma olması açısından bireyleri ilgilendiren bir konu olmasının yanı sıra toplumsal düzenin sağlanması açısından da toplumu ilgilendiren bir konudur. Ancak evlilik ve boşanma toplumsal düzenin sağlanması açısından da toplumu ilgilendiren konular arasında yer almaktadır. Bu açıdan değerlendirildiğinde evlilik ve boşanma modern toplumlarda yasalarla çerçevesi çizilmiş konulardır. Boşanma, Türk Medeni Kanunu’nda evlilik birliği içindeki her iki bireye de hak olarak sunulmuştur, ancak özellikle ataerkil cinsiyet normlarının baskın olduğu Şanlıurfa’da boşanma kararının alınmasından başlayarak boşanmanın gerçekleşmesine kadar geçen süreçte kadınlar açısından oldukça sıkıntılı geçebilmektedir. Bu nedenle bu çalışmada Şanlıurfa’da yaşayan boşanmış kadınların boşanma deneyimleri ele alınmış ve toplumsal cinsiyet normlarının boşanma süreci üzerindeki etkisi anlaşılmak istenmiştir. Araştırmada nitel araştırma yöntemi kullanılırken, kadınların boşanma sürecini nasıl yönettiklerini ve neler yaşadıklarını kendi deneyimleri üzerinden anlamak ve boşanmaya yönelik anlamlandırmalarını çözümlemek amacıyla fenomenolojik desen ekseninde hareket edilmiştir. 14 kişiden oluşan katılımcılar, amaçlı örneklem tekniği ile seçilmiş ve araştırmacılar tarafından hazırlanan yarı yapılandırılmış görüşme sorularına cevap vermesi istenmiştir. Görüşmeler, Katılımcılerin kendilerini rahat hissedecekleri ortamlarda gerçekleştirilmiş ve kendilerine etik kurallara ilişkin bilgiler verilmiştir. Katılımcılerden izin alınarak ses kayıt cihazı ile görüşmeler kayıt altına alınmıştır. Araştırmanın verileri tematik analiz tekniği ile MAXQDA programı aracılığıyla analiz edilmiştir. Araştırmanın bulguları evlilik, boşanma, boşanma sonrası hayat ve yaşama dair tavsiyeler başlıklarıyla dört ana tema altında değerlendirilmiştir. Bu çalışma ile Şanlıurfa’nın yerel dinamikleri de göz önünde bulundurularak boşanmanın ataerkil cinsiyet normları ile ilişkisi ortaya çıkarılarak toplumda var olan şiddet olaylarının önüne geçilmesi hedeflenmiştir. Araştırmanın sonucunda Şanlıurfa gibi ataerkil toplumlarda boşanmış kadınların karşılaştığı zorlukların, toplumsal, psikolojik ve bireysel stratejilerle aşılabileceğini ve bu stratejilerin kadınların yeniden güçlü bir şekilde hayata tutunmalarını sağladığı ortaya koyulmuştur.
Bu çalışma için Harran Üniversitesi Rektörlüğü Sosyal ve Beşeri Bilimler etik kurulundan 09.01.2024 tarih ve 2024/03 sayılı etik kurul izni alınmış olup dergi sistemine yüklenmiştir.
Marriage and divorce are not only matters concerning individuals as agreements between two people but also issues of societal concern in maintaining social order. From this perspective, marriage and divorce are regulated by laws in modern societies. Divorce is recognized as a legal right for both individuals within a marriage under the Turkish Civil Code. However, in Şanlıurfa, where patriarchal gender norms are predominant, the process from deciding to divorce to its finalization can be particularly challenging for women. Therefore, the current study examines the divorce experiences of divorced women living in Şanlıurfa and seeks to understand the impact of gender norms on the divorce process. A qualitative research method was employed, utilizing a phenomenological design to comprehend how women navigate the divorce process, their lived experiences, and their interpretations of divorce. The study included 14 participants selected through a purposive sampling technique. Participants responded to semi-structured interview questions prepared by the researchers. The interviews were conducted in environments where the participants felt comfortable and ethical guidelines were communicated to them. The interviews were recorded using an audio recording device with the participants' consent. The data were analysed using thematic analysis through the MAXQDA software. The findings were evaluated under four main themes: marriage, divorce, post-divorce life, and recommendations for living. By considering the local dynamics of Şanlıurfa, the current study aims to reveal the relationship between divorce and patriarchal gender norms, thereby contributing to the prevention of violence within society. The results indicate that in patriarchal societies like Şanlıurfa, the challenges faced by divorced women can be overcome through social, psychological, and individual strategies. Furthermore, these strategies enable women to regain strength and re-establish their lives with resilience.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Aile Sosyolojisi, Kadın Araştırmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2025 |
Gönderilme Tarihi | 22 Mart 2025 |
Kabul Tarihi | 22 Haziran 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Sayı: 15 |