Mutually Assured Destruction (MAD) is a military doctrine that emerged during the Cold War and became one of the key principles of nuclear deterrence. This doctrine predicts that any use of nuclear weapons by one side would provoke a retaliatory strike of equal or greater destructive force, resulting in mutual devastation. Thus, it serves as one of the core principles of nuclear deterrence. The nuclear weapons used by the United States during World War II caused such widespread devastation that they effectively ended the war, leading to significant shifts in international security strategies. This study examines the MAD doctrine, which arose from the nuclear balance between the U.S. and the Soviet Union during the Cold War, within its historical context and discusses its relevance in the 21st century. The effects of nuclear proliferation and scientific-technological advancements on the MAD doctrine are also evaluated. As a result of this study, it is concluded that the MAD doctrine still holds a deterrent effect regarding the use of nuclear weapons today. However, due to the changing security environment and evolving threat landscapes, it is argued that the doctrine needs to be updated. Moreover, the development of alternative mechanisms to prevent nuclear proliferation is deemed necessary.
Karşılıklı Kesin Yıkım (KKY), Soğuk Savaş yıllarında ortaya çıkmış ve nükleer caydırıcılığın önemli prensiplerinden biri haline gelmiş askeri bir doktrindir. Bu doktrin, nükleer silah kullanarak karşı tarafta tahribat oluşturacak gücün, aynı şekilde bir misillemeye maruz kalacağını öngörmektedir. Dolayısıyla nükleer caydırıcılık konusunda temel prensiplerden bir tanesidir. ABD tarafından İkinci Dünya Savaşı’nda kullanılan nükleer silahlar savaşın sonunu getirecek kadar büyük tahribata yol açmış ve bu haliyle uluslararası güvenlik stratejilerinde önemli değişimlere neden olmuştur. Bu çalışma, Soğuk Savaş döneminde ABD-Sovyetler Birliği arasındaki nükleer denge sonucu ortaya çıkan KKY doktrinini tarihsel bağlamda inceleyerek, bu doktrinin 21. yüzyıldaki geçerliliğini tartışmaktadır. Nükleer silahların yayılmasının ve bilimsel-teknolojik ilerlemelerin KKY doktrinine yönelik etkileri de değerlendirilmektedir. Bu çalışmanın bir sonucu olarak; KKY doktrininin, günümüzde de nükleer silahların kullanılmasında caydırıcı bir etkiye sahip olduğu, bunun yanında değişen güvenlik ortamı ve tehdit türleri nedeniyle bu doktrinin güncellenmesi gerektiği ortaya çıkmaktadır. Yine nükleer silahların yayılmasını önleyici farklı mekanizmaların da geliştirilmesinin uygun olacağı değerlendirilmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Uluslararası Güvenlik |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Haziran 2025 |
Gönderilme Tarihi | 4 Mart 2025 |
Kabul Tarihi | 11 Haziran 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 22 Sayı: 86 |