Bu çalışma, bir kalker ocağında yapılan basamak patlatmaları sonucunda oluşan iri blok miktarı üzerinde özgül şarj ve süreksizlik aralığının etkilerini incelemektedir. Kontrollü koşullarda gerçekleştirilen on adet tam ölçekli patlatma kapsamında, birim hacim başına düşen patlayıcı miktarı (özgül şarj), patlatma yüzeyindeki ortalama süreksizlik aralığı ve oluşan iri blokların toplam kütlesi sistematik olarak kaydedilmiştir. Ayrıca kayaçların tek eksenli basınç dayanımı (TEBD) ve birim hacim ağırlığı laboratuvar testleriyle belirlenmiştir. Elde edilen veriler, özgül şarj ile iri blok miktarı arasında güçlü bir ters yönlü ilişki (R² = 0.75) olduğunu ortaya koymuştur. Diğer yandan, süreksizlik aralığı tek başına zayıf bir ilişki göstermiştir (R² = 0.12); bu da süreksizliklerin yalnızca aralıklarına bakılarak iri blok oluşumunun güvenilir biçimde tahmin edilemeyeceğini göstermektedir. Her iki parametrenin birlikte değerlendirilmesiyle modelin öngörü gücü belirgin şekilde artmıştır (R² = 0.80). Sonuçlar, patlatma tasarımında özgül şarjın jeolojik yapı ile birlikte optimize edilmesinin, iri parça oluşumunu azaltmada etkili olduğunu göstermektedir. Benzer jeolojik koşullarda özgül şarj değerinin 0.38–0.40 kg/m³ üzerinde tutulması önerilmektedir. Gelecek çalışmalarda süreksizlik yönelimi ve sürekliliği gibi yapısal faktörlerin de modele dahil edilmesi tavsiye edilmektedir.
This study investigates the effects of specific charge and discontinuity spacing on boulder formation resulting from bench blasting in a limestone quarry. Ten full-scale blasts were carried out under controlled conditions, during which the amount of explosive per unit volume (specific charge), the average spacing of discontinuities on the blast face, and the total mass of oversized boulders were systematically recorded. Uniaxial compressive strength (UCS) and unit volume weight of the rock were also determined through laboratory testing. The results revealed a strong inverse correlation between specific charge and boulder quantity (R² = 0.75), indicating that increased energy input significantly reduces the formation of oversized fragments. Conversely, discontinuity spacing alone exhibited a weak correlation (R² = 0.12), suggesting that spacing without consideration of orientation and persistence is not a reliable predictor. When both parameters were evaluated together, the predictive power increased notably (R² = 0.80), highlighting the importance of their combined influence. The findings offer practical guidance for optimizing blast design to minimize oversize material, improve loading safety, and reduce secondary breakage costs. Maintaining specific charge levels above 0.38–0.40 kg/m³ in similar geological conditions is recommended. Further studies incorporating joint orientation and fracture properties are encouraged.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Maden Tasarımı, İşletme ve Ekonomisi |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Haziran 2025 |
Gönderilme Tarihi | 29 Mayıs 2025 |
Kabul Tarihi | 27 Haziran 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 2 Sayı: 1 |