Yazılı belgelere göre Eski Mezopotamya’da sözleşmeler, mahkeme kayıtları ve satış belgelerine ilişkin en eski kayıtlar ile yemin kelimesinin geçtiği en erken metinlerin Sümerlere ait olduğu görülmektedir. Tarihsel süreçte sayıları giderek artan ve içerik açısından çeşitlenen bu belgelerde yer alan yemin uygulamaları, dönemin dinî, hukuki, tıbbî ve siyasi anlayışlarına ilişkin önemli veriler sunmaktadır. Sümerlerden sonra da Eski Mezopotamya’nın çeşitli kültürlerinde yemin uygulamalarına dair örneklere rastlanması, bu pratiğin toplumsal ve kurumsal yapılar içindeki rolünü ortaya koymaktadır. Yeminlerin, tanrılara ve onların yeryüzündeki temsilcileri olarak kabul edilen krallara bağlılığı ifade eden bir nitelik taşıdığı görülmektedir. Yemin, yalnızca adli bir araç olmanın ötesinde, bir sadakat kanıtı olarak da kabul edilmekteydi. Sümerler dönemine ait yazılı kanunlar, mahkeme kayıtları ve yapılan anlaşmalarda şahit gösterme ve hâkim huzurunda yemin uygulamalarına başvurulduğunu göstermektedir. Bu durum, dönemin insanının kutsal ile kurduğu ilişkiyi ortaya koyarak, Eski Mezopotamya’da tanrılara hizmet etme anlayışını da yansıtmaktadır. Yemin uygulamalarının temel unsuru tanrılar olduğundan, bu ritüelin doğrudan tanrılar ve dinî inançlarla ilişkili olduğu ve dönemin tanrı anlayışına uygun bir biçimde icra edildiği anlaşılmaktadır. Yemin, çoğunlukla bir tapınakta ve rahiplerin huzurunda icra edilebildiği gibi, hukuki bağlamda bir hâkimin gözetiminde de uygulanabilmekteydi. Özellikle yasal sözleşmeler düzenlenirken yemin etme sırasında bir rahibin hazır bulunması gerekirdi. Mahkeme süreci tamamlandıktan sonra bu kaydın korunmasını garanti altına almak için tabletin bir kopyası yapılmaktaydı. Bu çalışmada Eski Mezopotamya’da yemin uygulamalarının hangi gerekçelerle ve nasıl yapıldığı örneklerle açıklanmaya çalışılmıştır.
Etik beyan formu ektedir.
Yoktur.
According to extant documents, the earliest records of contracts, court records, and sales documents in Ancient Mesopotamia, as well as the initial texts utilizing the term oath, can be attributed to the Sumerians. The practices surrounding oaths within these documents, which have proliferated in number and diversified in content throughout history, provide significant insights into the religious, legal, medical, and political paradigms of the period. The emergence of oath practices across various cultures of Ancient Mesopotamia subsequent to the Sumerians underscores the integral role of these practices within social and institutional frameworks. It is evident that oaths functioned as a manifestation of loyalty to the deities and the kings perceived as their earthly representatives. Thus, oaths transcended their judicial utility, serving also as affirmations of allegiance. Documentation from the Sumerian era, including written laws, court records, and agreements, indicates the presentation of witnesses and the taking of oaths in the presence of a judge. This practice elucidates the relationship established by the populace with the sacred and reflects the prevailing understanding of devotion to the gods within Ancient Mesopotamia. Given that the deities were the fundamental elements of oath practices, it is evident that such rituals were intrinsically linked to religious beliefs and conducted in accordance with the contemporary understanding of divinity. The oath was typically administered within a temple and in the presence of priests, although legal contexts permitted its administration under the supervision of a judge. Notably, during the formation of legal contracts, a priest's presence during the oath-taking was mandatory. Following the conclusion of court proceedings, a copy of the tablet was generated to ensure the preservation of this record. This study endeavors to explicate, through exemplification, the motivations and methodologies underlying the performance of oath practices in Ancient Mesopotamia.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk ve Din |
Bölüm | Araştırma Makaleleri (Research Articles) |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 5 Haziran 2025 |
Yayımlanma Tarihi | 29 Haziran 2025 |
Gönderilme Tarihi | 10 Şubat 2025 |
Kabul Tarihi | 10 Nisan 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 8 Sayı: 1 |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.