Emerging at the end of the 19th century, modern psychology methodologically emulated the natural sciences in order to achieve scientific status. Psychologists have often constructed the historiographies of their own disciplines in parallel, adopting a historical narrative that emphasises the empirical identity of psychology. Especially after 1960, the history of psychology started to emerge as an area of professional interest for psychologists. Since then, many psychologists have emphasised the new history of psychology by criticising the traditional or old understanding of history, which uses a sanctifying and progressive language around a narrative limited to great men and their achievements and focuses only on the experimental form of psychology. This new conception of history does not ignore the sociocultural context of ideas or findings in psychology, attempts to perform historiography in a more professional manner by endeavouring to consult primary sources, and sometimes aims to rewrite history based on a particular social value (e.g. equality). In this article, the new understanding of history in psychology will be introduced to the Turkish psychological literature by comparing it with the traditional understanding of history. It will be argued that the difference in approach between the two is not solely a difference in scientific approach but rather a different way of constructing the scientific identity of psychology.
Traditional Understanding of History New History of Psychology Historiography in Psychology
19. yüzyılın sonunda ortaya çıkan modern psikoloji bilimsellik statüsünü elde edebilmek için metodolojik olarak doğa bilimlerine öykünmüştür. Psikologlar kendi disiplinlerinin tarih yazımlarını da çoğunlukla aynı paralelde inşa ederek psikolojinin deneysel kimliğini öne çıkaran bir tarih anlatısı benimsemiştir. Özellikle 1960 sonrası psikoloji tarihi psikologların profesyonelce ilgilendiği bir uğraşı alanı olarak belirmeye başlamıştır. Bu tarihlerden itibaren birçok psikolog, büyük adamlar ve onların başarılarıyla sınırlı bir anlatı etrafında kutsayıcı ve ilerlemeci bir dil kullanan ve psikolojinin yalnızca deneysel biçimine odaklanan geleneksel ya da eski diye nitelendirilebilecek olan tarih anlayışını eleştirerek psikolojinin yeni tarihini öne çıkarmıştır. Bu yeni tarih anlayışı psikolojideki fikirlerin ya da bulguların sosyokültürel bağlamını göz ardı etmeyen, birincil kaynaklara başvurma gayreti güderek tarih yazımını daha profesyonel bir şekilde icra etmeye çalışan ve bazen belirli bir toplumsal değerden (örn. eşitlik) yola çıkarak tarihi yeniden yazma amacını içermektedir. Bu yazıda psikolojideki yeni tarih anlayışı, geleneksel tarih anlayışı ile karşılaştırılarak Türkçe psikoloji alanyazınına tanıtılacaktır. İkisi arasındaki yaklaşım farkının yalnızca bilimsel bir yaklaşım farkı olmaktan öte psikolojinin bilimsel kimliğini farklı biçimde inşa etme yolları olduğu ileri sürülecektir.
Geleneksel Tarih Anlayışı Psikolojinin Yeni Tarihi Psikolojide Tarih Yazımı
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Eğitim Psikolojisi |
Bölüm | PSİKOLOJİ |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 25 Haziran 2025 |
Yayımlanma Tarihi | 27 Haziran 2025 |
Gönderilme Tarihi | 14 Nisan 2025 |
Kabul Tarihi | 24 Haziran 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 15 Sayı: 2 |