II. Mahmud nam-ı diğer “Gavur Padişah” kuşkusuz döneminin en radikal padişahı olma özelliğine sahiptir. Kendisinden başka hanedan soyundan erkek kalmadığı için halefi konumundaki tüm padişahların atası olan II. Mahmud’un saltanat yıllarında yapılan siyasi, askeri, ekonomik ve sosyal alanlardaki değişim ve yenilikler literatürde oldukça yer bulan içerikler olmasına rağmen kişilik özellikleri bilhassa liderlik yetkinlikleri mercek altına alınmamış konuların başında gelmektedir. Bu çalışma, Osmanlı İmparatorluğu tahtına 30. padişah olarak çıkmış II. Mahmud’un nasıl bir lider olduğunu, 19. ve 20. yüzyılın başlarında ortaya çıkan ve “liderliğin doğuştan geldiği, sonradan kazanılamayacağı” inancına dayanan en eski ve en popüler liderlik anlayışlarından biri olan “büyük adam” teorisi ve liderliği incelemek amacıyla ortaya çıkan ilk sistematik yaklaşım olan “liderlerin özelliklerinin lider olmayanlardan farklı olduğunu” savunan “özellikler” teorisi bağlamında değerlendirmektedir. Tarih ve liderlik literatüründeki çalışmalar analiz edilerek Sultan Mahmud’un sahip olduğu kişisel özellikler, eğitim ve beceriler doğrultusunda aldığı kararlar ve verdiği yetkiler dikkate alınarak sahip olduğu padişah, komutan ve halife gibi üst kimlikleriyle nasıl bir liderlik vasfını taşıdığı incelenmiştir.
Mahmud II, also known as the “Infidel Sultan”, undoubtedly had the feature of being the most radical sultan of his time. Mahmud II, who was the ancestor of all the sultans who succeeded him because there was no male descendant of the dynasty left, has a considerable amount of content in the literature regarding the changes and innovations in the political, military, economic and social fields during his reign, but his personality traits, especially his leadership competencies, are among the subjects that have not been examined. This study evaluates what kind of a leader Mahmud II, who ascended to the throne of the Ottoman Empire as the 30th sultan, was in the context of the "great man" theory, one of the oldest and most popular leadership approaches that emerged in the early 19th and 20th centuries and is based on the belief that "leadership is innate and cannot be acquired", and the "traits" theory, which is the first systematic approach to examine leadership and argues that "the characteristics of leaders are different from those of non-leaders". By analyzing studies in the history and leadership literature, it was examined what kind of leadership qualities Sultan Mahmud had with his super identities such as sultan, commander and caliph, taking into account the decisions he made and the authorities he gave in line with his personal characteristics, education and skills.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Politika ve Yönetim (Diğer) |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2025 |
Gönderilme Tarihi | 7 Mart 2025 |
Kabul Tarihi | 22 Haziran 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 13 Sayı: 1 |
Nişantaşı Üniversitesi kurumsal yayınıdır.