Makale, özellikle Suriyeli mülteciler örneği üzerinden, mekanın göçmenlerin kalıcılaşma eğilimlerindeki rolünü çok boyutlu bir şekilde ele almaktadır. Makalenin ana odağı olan mekan, göç sonrası süreçte göçmenlerin yeni topluma ve kültüre uyarlanmaları, yerleşmeleri, aidiyet geliştirmeleri ve kalıcılaşma eğilimi taşımaları üzerinde önemli bir faktör olarak ele alınmaktadır. Bunun için öncelikle mekan sosyolojisi kavramı açıklanmaktadır. Ardından Suriyeli mültecilerin Türkiye'deki deneyimleri üzerinden, yerleşme, mekansal kümelenme ve aidiyet kurma süreçlerinin mekanla ilişkisi tartışılmaktadır. Bu bağlamda mekanın birincil boyutu olarak ele alınan mekansal kümelenme, göçmen için terk ettiği memleketini yeniden inşa etme çabası olarak tanımlanmaktadır; gurbet acısını hafifleten ve yabancılık hissini azaltan, mekana yerleşmeyi ve aidiyet bağı kurmayı kolaylaştıran bir faktör olarak irdelenmektedir. Göçmenlerin mekana yerleşme ve kalıcılaşma eğiliminde mekânsal diğer bir faktör olarak “ev” işlenmektedir ve makale ev sahibi olmanın yaşanılan mekanla aidiyet kurma üzerinde önemli bir etken olduğunu savlamaktadır. Yalnızca varılan yerde ev sahibi olma bağlamında değil, bir mekan olarak evin terk edilen yerde bulunmuyor olmasının da memleketle bağın sürdürümünü zayıflattığı, dolayısıyla da geri dönüş göçünü zorlaştırdığı ileri sürülmektedir. Son mekânsal faktör olarak “mezar” tartışılmaktadır. Tarih boyunca toplumlar için sembolik değeri yüksek mekanlar olmuş mezarlıklar göçmen toplulukların göç ettikleri ülkelerde kalıcı olup olmama eğilimlerinin anlaşılması için önemli birer göstergedir. Ölen kişinin yeni ülkeye defnedilmesi, bir kökleşme göstergesi olarak yorumlanabilirken, defin yeri seçimi, aidiyet, bağlılık ve belirli bir yere sadakati ifade etmenin güçlü bir yolu olarak yorumlanmaktadır. Böylece makale mekânsal kümelenme, ev ve mezar mekanları bağlamında göçmenlerin kalıcılaşma eğilimini tartışmaktadır. Bunu da özelde Suriyeli mülteciler örneği üzerinden gerçekleştirmektedir.
Mekan mekan sosyolojisi göçmenler Suriyeli mülteciler yerleşme kalıcılaşma
The article examines the role of space in the tendency of migrants towards permanence in a multidimensional way, especially through the example of Syrian refugees. Space, which is the main focus of the article, is addressed as an important factor in the adaptation of migrants to the new society and culture in the post-migration process, their settlement, development of belonging and their tendency towards permanence. For this purpose, the article first explains the concept of sociology of space. Then, through the experiences of Syrian refugees in Turkey, it discusses the relationship between space and the processes of settlement, spatial clustering and belonging. In this context, it defines spatial clustering, which is considered as the primary dimension of space, as an effort for migrants to rebuild the hometowns they have abandoned. It is analyzed as a factor that alleviates the pain of expatriation and reduces the feeling of alienation, facilitating settlement and establishing a bond of belonging. Secondly, the article deals with the phenomenon of “home” as another spatial factor in the tendency of migrants to settle and permanence and argues that home ownership is an important factor in establishing belonging with the place of residence. The article argues that the absence of “home” as a place also weakens the maintenance of ties with the hometown, thus making return migration more difficult. The final spatial factor is the “grave”. Cemeteries, which have been places of high symbolic value for societies throughout history, are important indicators for understanding the tendency of migrant communities to remain in the countries they migrate to. In this sense, the article discusses the tendency of migrants to permanence in the context of spatial clustering, home and burial spaces. It does so specifically through the case of Syrian refugees in Turkey.
Space sociology of space migrants Syrian refugees settlement permanence
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Göç Sosyolojisi |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2025 |
Gönderilme Tarihi | 19 Mayıs 2025 |
Kabul Tarihi | 3 Haziran 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Sayı: 15 |
.