Türkiye’nin Soğuk Savaş dönemindeki dış politikasını “güç dengesi” açısından incelemeyi amaçlayan bu çalışma, Türkiye’nin bu dönemde parçası olduğu ittifakın kolektif çıkarları ile kendi ulusal çıkarları arasında olası bir çatışmada dış politikasını nasıl şekillendirdiği sorusuna yanıt aramayı hedeflemiştir: Uluslararası belirsizliklerin yarattığı riskleri arka planda tutarak ulusal çıkarlarını güçlü bir şekilde koruyacak bir dış politika izleyip izlemediğinin araştırılması amaçlanmıştır. Bu nedenle kuruluş döneminden kaynaklanan dinamikleri de göz önüne alınmaktadır. Türkiye’nin Soğuk Savaş döneminde nasıl bir dış politika geliştirdiğine, Türk Dış Politikasının bu süreçte Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB) ile olan ilişkilerinin neden ve hangi koşullar altında değiştiğine ve son olarak nasıl yeniden şekillendiğine dair sorulara yanıt aranmaktadır. Nitel araştırma yöntemini benimseyen çalışma, çeşitli diplomatik arşiv belgeleri de dahil olmak üzere birincil ve ikincil kaynakları kullanarak araştırma problemini incelemeyi hedeflemiştir. II. Dünya Savaşı'ndan kısa bir süre sonra Türkiye, toprak bütünlüğüne ve egemenliğine doğrudan tehdit olan SSCB'yi vazgeçirebilmeye yönelik “güç dengesi”ni sağlayacak bir dış politika benimsemek zorunda kalmıştır. Bu nedenle, “rasyonel dış politika tercihinin” bir parçası olarak Türkiye, özellikle Soğuk Savaş'ın başlangıcında ABD ile iş birliğine gitmiş ve Batı ittifakının bir parçası olmuştur. Ancak NATO üyeliği, Türkiye'nin kendisine yönelik SSCB tehdidinin bertaraf edilmesine yönelik kesin bir çözüm sağlamamış, hatta Türkiye bu sefer de NATO üyeliğine bağlı olarak daha açık bir hedef halini almıştır ve Türkiye’nin, müttefiki ABD ile ilişkilerinde Jüpiter Füzeleri ve Kıbrıs’a bağlı güven krizi baş göstermiştir. Bu nedenle, Türkiye’nin “güç dengesi” politikası, “aşırı dengeleme” ile sekteye uğramıştır. Devlet Batı yanlısı dış politika yönelimini yeniden şekillendirerek bu sefer de aşırı dengelemeyi optimal dengeye çekecek bir siyasete kayış göstermiştir. Bu kayışla birlikte Türkiye SSCB ile sınırlı bir yakınlaşma siyaseti benimsemiş ve bunun neticesinde bir NATO üyesi olmasına rağmen SSCB’nin Varşova Paktı dışında yardım sağladığı bütün devletler arasında en fazla ekonomik desteği alan devlet haline gelmiştir. Diğer taraftan da ABD’nin Ortadoğu bölgesinde yer alan devletler arasında verdiği destek açısından üçüncü sırada yer almaya başlamış ve böylece yeniden güçler dengesini sağlamıştır. Bu makale, devlet analiz düzeyini benimseyen Klasik Realizm ya da yapı analiz düzeyinde çalışan Neorealist çerçevelerin Türkiye’nin Soğuk Savaş’taki dış politikasını açıklamak için kısıtlı olduğunu iddia ederek, Neoklasik Realist bir bakış açısı çerçevesinde Türkiye’nin bu dönemde ABD ve SSCB ilişkilerini açıklamayı hedeflemiştir. Bu doğrultuda, Türkiye'nin Soğuk Savaş'ın başlangıcında Sovyet tehdidine bir yanıt olarak “güç dengesi” politikası geliştirdiği ve bu minvalde devletin ulusal güvenlik nedeniyle politikalarını yeniden gözden geçirdiğinde ise ABD ile yaşadığı krizlere, SSCB ile sınırlı iş birliğinin de dahil olduğu yanıtlar vererek, dış politikada “optimal dengeye” ulaşmak için kendi özgün koşullarında bir karşı denge unsurunu bulduğunu savunmaktadır.
Rusya tarihi SSCB ABD Soğuk Savaş Türk dış politikası güç dengesi
Türkiye'nin Stratejik Güç Sarkacı: Soğuk Savaş’ta ABD ve SSCB Arasında Denge ve Karşı Denge Politikaları isimli çalışmanın yazım sürecinde bilimsel kurallara, etik ve alıntı kurallarına uyulmuş; toplanan veriler üzerinde herhangi bir tahrifat yapılmamış ve bu çalışma herhangi başka bir akademik yayın ortamına değerlendirme için gönderilmemiştir. Çalışmada herhangi bir potansiyel çıkar çatışması söz konusu değildir.
-
-
Tesekkur eder, iyi çalışmalar dilerim.
With the aim of examining Türkiye’s foreign policy during the Cold War in terms of “balance of power,” this paper investigates whether Türkiye pursued a foreign policy that would strongly protect its national interests by keeping the risks of the international uncertainties in the background in a possible conflict between the collective interests of the alliance that it was a part of and its own national interests during the Cold War. To this end, the study requests for answers to the questions of what kind of foreign policy Türkiye developed during the Cold War, including the period when the Republic was founded, and why and under what conditions these behaviours changed and re-shaped within the scope of the state's relations with the United States of America (the US) and the Union of Soviet Socialist Republic (USSR). Adopting the qualitative research method, this paper aims to explore its research problem by using primary and secondary sources, including various diplomatic archive documents. In line with its objective, it is demonstrated that Türkiye with an aim of optimal balance, prioritized its national security interests over the interests of the US and the collective security organization that it was a part of. Soon after the World War II, Türkiye had to adopt a foreign policy that must have repel the direct threat to its territorial integrity and sovereignty from the USSR. Thus, as a part of “rational foreign policy choice”, Türkiye selected to be a part of the Western alliance, particularly in a cooperation with the US at the very beginning of the Cold War. Yet NATO membership was not the best and complete solution for the threat that it faced from the USSR. Indeed, Türkiye soon experienced a crisis of confidence in its relations with its ally, the US, on the Jupiter missiles crisis and Cyprus conflict. Therefore, Türkiye, balance of power policy of which was challenged by overbalancing, had to re-shape its pro-Western foreign policy orientation. In line with this, Türkiye sought rapprochement, albeit limited, with the USSR, that would allow the state, a NATO member, to receive the highest economic support from the USSR among the all states outside the Warsaw Pact. On the other hand, it has risen to third place among the states to which the US provides aid in the Middle East region. This study aims to provide a neo-classical realist explanation by arguing that the systemic structure-level analyses of neo-realism and the state level analyses of classical realism are limited to explain Türkiye’s relations with the US and the USSR in the Cold War. Within this framework, this article argues that Türkiye aimed to develop a “balance of power” policy as a response to the Soviet threat at the very beginning of the Cold War, and that when the state reconsidered its policies for national security priorities, Türkiye found a counterbalance in its own unique circumstances to reach an “optimal balance” in its foreign policy orientation by responding to the crises it experienced with the USA, including limited cooperation with the USSR.
Russian history USSR The US Cold War Turkish foreign policy balance of power
-
С целью изучения внешней политики Турции во время Холодной войны с точки зрения «баланса сил» в данной статье исследуется, проводила ли Турция внешнюю политику, которая бы надежно защищала ее национальные интересы, сохраняя риски международной неопределенности на заднем плане в возможном конфликте между коллективными интересами альянса, частью которого она была, и ее собственными национальными интересами во время Холодной войны. С этой целью в исследовании запрашиваются ответы на вопросы о том, какую внешнюю политику Турция развивала во время Холодной войны, включая период основания Республики, и почему и при каких условиях это поведение изменилось и переформировалось в рамках отношений государства с Соединенными Штатами Америки (США) и Союзом Советских Социалистических Республик (СССР). Применив качественный метод исследования, данная статья направлена на изучение своей исследовательской проблемы с использованием первичных и вторичных источников, включая различные дипломатические архивные документы. В соответствии со своей целью, продемонстрировано, что Турция с целью оптимального баланса поставила свои интересы национальной безопасности выше интересов США и организации коллективной безопасности, частью которой она была. Вскоре после Второй мировой войны Турции пришлось принять внешнюю политику, которая должна была отразить прямую угрозу ее территориальной целостности и суверенитету со стороны СССР. Таким образом, в рамках «рационального выбора внешней политики» Турция решила стать частью западного альянса, особенно в сотрудничестве с США в самом начале холодной войны. Однако членство в НАТО не было лучшим и полным решением для угрозы, с которой она столкнулась со стороны СССР. Действительно, Турция вскоре испытала кризис доверия в своих отношениях со своим союзником, США, из-за кризиса ракет «Юпитер» и конфликта на Кипре. Поэтому Турция, политика баланса сил которой была поставлена под сомнение перевесом, должна была переформулировать свою прозападную внешнеполитическую ориентацию. В соответствии с этим Турция стремилась к сближению, хотя и ограниченному, с СССР, что позволило бы государству, члену НАТО, получить самую высокую экономическую поддержку от СССР среди всех государств за пределами Варшавского договора. С другой стороны, она поднялась на третье место среди государств, которым США оказывают помощь в регионе Ближнего Востока. Целью данного исследования является предоставление неоклассического реалистического объяснения, утверждая, что системный структурно-уровневый анализ неореализма и анализ классического реализма на государственном уровне ограничены для объяснения отношений Турции с США и СССР в холодной войне. В этой связи в статье утверждается, что Турция стремилась разработать политику «баланса сил» в ответ на советскую угрозу в самом начале холодной войны и что, когда государство пересмотрело свою политику в отношении приоритетов национальной безопасности, Турция нашла противовес в своих собственных уникальных обстоятельствах, чтобы достичь «оптимального баланса» в своей внешнеполитической ориентации, отреагировав на кризисы, которые она пережила с США, включая ограниченное сотрудничество с СССР.
История России СССР США Холодная война внешняя политика Турции баланс сил
-
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Uluslararası İlişkiler (Diğer), Çağdaş Rusya Tarihi |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Proje Numarası | - |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2025 |
Gönderilme Tarihi | 11 Mart 2025 |
Kabul Tarihi | 10 Haziran 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Sayı: 13 |
Rusya Araştırmaları Dergisi (RUSAD) | rusad.tr@gmail.com |