Yüce Allah’a iman ile müşerref olan her mü’minin kalbinde, Allah Teâlâ’ya imandan ve Allah sevgisinden sonra bulunması gereken en ulvî sevgi kuşkusuz Hz. Peygamber sevgisidir. Hatta bu sevgi kâmil imanın tamamlayıcısı olması bakımından elzemdir. Bu bağlamda sevginin, aynı bölgedeki toplumun bütün fertlerinde veya farklı coğrafyalardaki Müslüman toplumlarında yansımasının aynı eksende olması beklenemeyecek bir realitedir. Ancak sonuçta sevgi söz konusu olup sevgiyi ifade etme biçimi farklılık arz edeceğinden sevgi tenkit edilmemelidir. Hz. Peygamber’e olan sevginin tezahürü zaman içerisinde kişilere, toplumların ananelerine ve ilmi disiplinlere göre farklılık arz etmiş, belli bir dönemden sonra bazı kültürlerde edebî bir tür olarak yerini almıştır. İşte bu sevgi çeşitlerinden birisi de Türk-İslam tarihinin kültürel yapısını gösteren ve toplumun bir kültürü hâline gelen mevlidlerdir. İslam tarihinde Hz. Peygamber’e duyulan sevgiyi ifade etme, onun doğum gününü kutlama, onu övme, anma ve onun örnek ahlâkını yaygınlaştırma adına yapılan merasimlere genelde “mevlîd” denilmektedir. İlk önceleri manzum şiir tarzında başlayan bu gelenek, sonraları daha kapsamlı eserler yazılarak günümüzdeki şeklini almıştır. Bu minvalde birçok eser kaleme alınmış ve böylece mevlid te’lif geleneği teşekkül etmiştir. Mevlidle ilgili yazılmış eserlerin öncüsü olarak bilinen, bu alanda yazılan birçok esere kaynaklık ettiği anlaşılan ve yukarıda da ismi kısaca zikredilen en şümullu eser “en-Ni‘metü'l-Kübrâ ‘Ale'l-‘Âlemi fî Mevlidi Seyyidi Veledi Benî Âdem” olup müellifi İbn Hacer el-Heytemî’dir. Söz konusu bu eserde zikredilen rivayetlerin sıhhat değerini tespit etmek çalışmamızın amacını oluşturmaktadır. Çünkü eserin okuyucusuna daha bilinçli bir okuma sağlaması önem arz etmektedir. Bu eserdeki rivayetlerin temel hadis kaynaklarında bulunup bulunmadığını tespit ederek tahriç ve tenkidini yapmak çalışmamızın yöntemini ortaya koyacaktır. Ayrıca mezkûr eserdeki rivayetlerin birçoğunun zayıf ve mevzû olduğu bulgularımız arasındadır.
Yüce Allah’a iman ile müşerref olan her mü’minin kalbinde, Allah Teâlâ’ya imandan ve Allah sevgisinden sonra bulunması gereken en ulvî sevgi kuşkusuz Hz. Peygamber sevgisidir. Hatta bu sevgi kâmil imanın tamamlayıcısı olması bakımından elzemdir. Bu bağlamda sevginin, aynı bölgedeki toplumun bütün fertlerinde veya farklı coğrafyalardaki Müslüman toplumlarında yansımasının aynı eksende olması beklenemeyecek bir realitedir. Ancak sonuçta sevgi söz konusu olup sevgiyi ifade etme biçimi farklılık arz edeceğinden sevgi tenkit edilmemelidir. Hz. Peygamber’e olan sevginin tezahürü zaman içerisinde kişilere, toplumların ananelerine ve ilmi disiplinlere göre farklılık arz etmiş, belli bir dönemden sonra bazı kültürlerde edebî bir tür olarak yerini almıştır. İşte bu sevgi çeşitlerinden birisi de Türk-İslam tarihinin kültürel yapısını gösteren ve toplumun bir kültürü hâline gelen mevlidlerdir. İslam tarihinde Hz. Peygamber’e duyulan sevgiyi ifade etme, onun doğum gününü kutlama, onu övme, anma ve onun örnek ahlâkını yaygınlaştırma adına yapılan merasimlere genelde “mevlîd” denilmektedir. İlk önceleri manzum şiir tarzında başlayan bu gelenek, sonraları daha kapsamlı eserler yazılarak günümüzdeki şeklini almıştır. Bu minvalde birçok eser kaleme alınmış ve böylece mevlid te’lif geleneği teşekkül etmiştir. Mevlidle ilgili yazılmış eserlerin öncüsü olarak bilinen, bu alanda yazılan birçok esere kaynaklık ettiği anlaşılan ve yukarıda da ismi kısaca zikredilen en şümullu eser “en-Ni‘metü'l-Kübrâ ‘Ale'l-‘Âlemi fî Mevlidi Seyyidi Veledi Benî Âdem” olup müellifi İbn Hacer el-Heytemî’dir. Söz konusu bu eserde zikredilen rivayetlerin sıhhat değerini tespit etmek çalışmamızın amacını oluşturmaktadır. Çünkü eserin okuyucusuna daha bilinçli bir okuma sağlaması önem arz etmektedir. Bu eserdeki rivayetlerin temel hadis kaynaklarında bulunup bulunmadığını tespit ederek tahriç ve tenkidini yapmak çalışmamızın yöntemini ortaya koyacaktır. Ayrıca mezkûr eserdeki rivayetlerin birçoğunun zayıf ve mevzû olduğu bulgularımız arasındadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hadis |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 1 Ağustos 2025 |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ağustos 2025 |
Gönderilme Tarihi | 27 Şubat 2025 |
Kabul Tarihi | 29 Mayıs 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Sayı: 52 |
Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi (SDU-SD), Creative Commons Atıf 4.0 Uluslararası Legal Kod https://creativecommons.org/licenses/by/4.0/ kapsamında lisanslanmıştır.