Bir düşünsel/zihni hareketin adı olarak aydınlanma,geleceğe dönük şekilde idealize ettiği kavram, söylem ve tasarımlarıyla, insanlık tarihinde bir dönüm noktasını/kırılmayı ifade etmektedir. Aydınlanmanın gelecek anlatısı, mutlak, radikal ve evrensel yönelimlidir. Bu bakımdan aydınlanma düşüncesi, farklılıkları göz ardı eden/itibarsızlaştıran/yok sayan bir yaklaşıma içkindir. Evrensellik söylemi üzerinden bilhassa meşruiyet devşiren bu anlayış, aydınlanmaya ilişkin eleştirel literatürün de başlıca dayanaklarındandır. Karşı aydınlanma düşüncesi,özde aydınlanmanın her şeyi akla dayandıran ve aynı aklı mutlaklaştıran bu yaklaşımına bir itirazdır. Kavram bu yönüyle, aydınlanmanın tek tipleştirici kavramsallaştırmasına karşı, farklılıklar temelinde bir tavır olarak değerlendirilmelidir. Karşı devrim olgusu, Fransız devriminde tatbik edilen sürece toptan bir reddediş haliyle izah olur. İki kavram için de aydınlanma karşısında eleştirel bir tutum içinde olma hali esastır, karşı devrimde devrimci şiddete yönelen tepki, karşı aydınlanma düşüncesinde aydınlanmanın akıl üzerinden geliştirdiği radikal söylemlerinde karşılık bulmaktadır.
As the name of an intellectual/mental movement, enlightenment, with its idealized concepts, discourses and designs for the future, expresses a turning point/break in human history. The future narrative of enlightenment is absolute, radical and universally oriented. In this respect, the idea of enlightenment is inherent in an approach that ignores/discredits/ignores differences. This understanding, which particularly gains legitimacy through the discourse of universality, is also one of the main bases of the critical literature on enlightenment. The idea of counter-enlightenment is essentially an objection to this approach of enlightenment, which bases everything on reason and absolutizes the same reason. In this respect, the concept should be evaluated as an attitude based on differences against the standardizing conceptualization of enlightenment; the inadequacy of reason requires resorting to elements such as history, tradition, culture, religion, emotion and faith in the explanation and re-establishment of the social order. The phenomenon of counter-revolution is explained as a wholesale rejection of the process implemented in the French revolution. For both concepts, a critical attitude towards enlightenment is essential; the reaction to revolutionary violence in the counter-revolution finds its counterpart in the radical discourses of enlightenment developed through reason in the thought of counter-enlightenment.
Enlightenment Revolution French Revolution Reason Discourse of Universality
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Politika ve Yönetim (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Mayıs 2025 |
Gönderilme Tarihi | 7 Mart 2025 |
Kabul Tarihi | 20 Mayıs 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 5 Sayı: 2 |
SDE AKADEMİ WEB SAYFASI: https://sdeakademidergisi.org/