The 1982 Constitution gave the State the duty to take measures to meet the housing needs of society and guaranteed the right to housing in the Constitution. Urban transformation is an important instrument for the concrete realization of the right to housing. Urban transformation is a set of planned interventions for the restructuring and improvement of physically, environmentally, economically and socially problematic urban areas that no longer meet modern and healthy living standards and have lost their functionality, within the framework of legal, administrative and technical processes. In order for these interventions to be carried out correctly and for the process to run smoothly, the administrations in charge of urban transformation should have specialized personnel and the shortcomings in the legal regulations should be eliminated. Urban transformation practices may result in interference with the property rights of individuals and not only aim to modernise living spaces, improve the urban structure and strengthen urban aesthetics, but also have legal dimensions that must be taken into account in terms of fundamental rights and freedoms. In this context, urban transformation practices should be carried out in accordance with the principles of the rule of law and the prevention of rights violations, ensuring a fair balance between the public interest and individuals’ right to property. When the purpose of urban transformation is deviated from, the right to property will be jeopardized and the demands of urban transformation stakeholders (public) will be ignored. However, ensuring the effective participation of the public in this process will contribute to increasing the expected efficiency of urban transformation. This study has been undertaken with the aim of critically examining the challenges arising in this process and offering constructive recommendations accordingly.
Urban Transformation Risky Structure Discretion Property Right Administrative Law
1982 Anayasası’nda devlete, toplumun konut ihtiyacını karşılayacak tedbirleri alma görevi verilmiş ve konut hakkı, Anayasal güvenceye kavuşturulmuştur. Konut hakkının somut biçimde hayata geçirilmesinde kentsel dönüşüm önemli bir araçtır. Kentsel dönüşüm, artık modern ve sağlıklı yaşam standartlarını karşılamayan; fonksiyonelliğini yitirmiş, fiziksel, çevresel, ekonomik ve sosyal açıdan sorunlu kent alanlarının, hukuki, idari ve teknik süreçler içerisinde yeniden yapılandırılması ve iyileştirilmesine yönelik planlı müdahaleler bütünüdür. Bu müdahalelerin doğru yapılabilmesi ve sürecin akıcı şekilde yürütülebilmesi için kentsel dönüşüm konusunda yetkili idarelerin bu konuda uzman personel bulundurması ve yasal düzenlemelerdeki eksiklerinin giderilmesi gerekmektedir. Kentsel dönüşüm uygulamaları, bireylerin mülkiyet hakkına müdahale neticesini doğurabilecek niteliğe haiz olup, yalnızca yaşam alanlarını modernize etme, kentsel yapıyı daha iyi hale getirme ve kent estetiğini güçlendirme maksadını taşımakla kalmayıp bunun yanı sıra temel hak ve özgürlükler açısından da dikkate alınması gereken hukuki boyutlar içermektedir. Bu çerçevede, kentsel dönüşüm uygulamalarının, kamu yararı ile bireylerin mülkiyet hakkı arasındaki dengeyi gözeterek, hukukun üstünlüğü ve hak ihlallerini önleyici ilkeler doğrultusunda yürütülmesi gerekmektedir. Kentsel dönüşümün amacından sapıldığında, mülkiyet hakkı da tehlikeye düşecek ve kentsel dönüşümün muhataplarının talepleri göz ardı edilecektir. Oysa bu sürece halkın etkin katılımının sağlanması, kentsel dönüşümden beklenen verimliliğin artırılmasına katkı sunacaktır. Çalışma, bu süreçte yaşanan bazı sorunlara dikkat çekmek ve eleştirel bir yaklaşımla öneriler sunmak amacıyla hazırlanmıştır.
Kentsel Dönüşüm Riskli Yapı Takdir Yetkisi Mülkiyet Hakkı İdare Hukuku
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İdare Hukuku |
Bölüm | KAMU HUKUKU |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2025 |
Gönderilme Tarihi | 12 Nisan 2025 |
Kabul Tarihi | 4 Haziran 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 15 Sayı: 1 |