It is estimated that the new generation has changed the way they spend their leisure, along with the increasing need in parallel with technological advances in the changing and developing world. Based on the idea that these changes may have affected the daily lives of individuals emotionally, the research aims to determine the relationship between the leisure attitude of Generation Z and their happiness. In addition, it was aimed to determine the differences between the leisure time attitude and happiness status of Generation Z according to various independent variables. The study, in which the survey model, one of the quantitative research methods, was used, was designed in a descriptive and correlational type. The population of the study consists of individuals between the ages of 18-25 in Türkiye. The sample consisted of 408 individuals who met the inclusion criteria between August-September 2024 (n=408). Data were collected online through social media platforms frequently used by young people. Research data were analyzed using the SPSS 26.0 statistical package program and descriptive statistics were used. According to the Kolmogorov-Smirnov normality test, it was understood that the data did not show a normal distribution (p<0.05). Accordingly, Mann Whitney U for paired groups, Kruskal Wallis for multiple groups and Spearman correlation tests were applied to determine the relationship between the phenomena. According to the findings, it was determined that 67.4% of the individuals with an average age of 24.02 (±5.84) were female, 73.5% had undergraduate education, and 62.0% actively participated in leisure time activities. It was found that the leisure time attitude levels of the individuals were (3.94±.47) high and their happiness was (3.30±.58) at a medium level. Individuals had the highest mean in the “Cognitive sub-dimension” (4.19±.51) in the LAS; while they had the lowest mean in the “Behavioral sub-dimension” (3.61±.60). Male individuals were found to have higher levels of happiness than female individuals. It was determined that individuals in Generation Z with postgraduate education exhibited higher cognitive and affective leisure time attitudes. When the difference was analyzed according to the participation status of Generation Z in leisure time activities, it was found that individuals who were active in activities had higher levels of happiness and more positive leisure time attitudes compared to those who were passive or did not participate at all. There was a positive correlation between age and LAS total score, affective sub-dimension and OHS-SF. As a result of the study, a positive relationship was found between leisure attitude and happiness. In other words, it was concluded that as the level of attitude of Generation Z towards leisure time increases, the level of happiness also increases. In order to increase the happiness levels of young generations, it is recommended that studies should be carried out to gain the habit of using leisure effectively.
Değişen ve gelişen dünyada teknolojik ilerlemelerle paralel şekilde artan ihtiyaçla birlikte yeni neslin serbest zamanlarını değerlendirme şekillerini de değiştirdiği tahmin edilmektedir. Bu değişimlerin bireylerin günlük yaşantılarını emosyonel açıdan etkilemiş olabileceği fikrinden yola çıkarak araştırma kapsamında Z kuşağının serbest zaman tutumu ile mutlulukları arasındaki ilişkinin tespit edilmesi amaçlanmıştır. Ayrıca Z kuşağının çeşitli bağımsız değişkenlerine göre serbest zaman tutumu ve mutluluk durumları arasındaki farklılıkları belirlemek hedeflenmiştir. Nicel araştırma yöntemlerinden tarama modelinin kullanıldığı çalışma, tanımlayıcı ve ilişki arayıcı tipte tasarlanmıştır. Araştırmanın evreni; Türkiye’deki 18-25 yaş aralığındaki bireylerden meydana gelmektedir. Örneklem ise; Ağustos-Eylül 2024 tarihleri arasında araştırmaya dâhil edilme kriterlerini karşılayan 408 bireylerden oluşmaktadır (n=408). Veriler gençler tarafından sık kullanılan sosyal medya platformları aracılığıyla online şekilde toplanmıştır. Araştırma verileri SPSS 26.0 istatistik paket programı aracılığıyla analiz edilmiş ve tanımlayıcı istatistikler kullanılmıştır. Kolmogorov-Smirnov normallik testine göre verilerin normal dağılım göstermediği anlaşılmıştır (p<0.05). Bu doğrultuda verilerin analizinde ikili gruplar için Mann Whitney U, çoklu gruplar için Kruskal Wallis ve olgular arasındaki ilişkiyi belirlemek için Spearman korelasyon testleri uygulanmıştır. Bulgulara göre; yaş ortalaması 24.02(±5.84) olan bireylerin %67,4’nün kadın, %73,5’nin lisans düzeyinde eğitime sahip olduğu, %62,0’sının ise serbest zaman aktivitelerine aktif şekilde katılım sağladığı belirlenmiştir. Bireylerin serbest zaman tutum düzeylerinin (3.94±.47) yüksek; mutluluklarının ise (3.30±.58) orta düzeyde olduğu bulunmuştur. Bireyler BZTÖ’de en yüksek ortalamaya “Bilişsel alt boyutta” (4,19±,51) sahip olurken; en düşük ortalamaya “davranışsal alt boyutta” elde etmiştir (3,61±,60). Erkek bireylerin kadın bireylere göre daha yüksek mutluluk düzeyine sahip olduğu saptanmıştır. Lisansüstü eğitime sahip Z kuşağındaki bireylerin bilişsel ve duyuşsal açıdan daha yüksek serbest zaman tutumu sergiledikleri belirlenmiştir. Z kuşağının serbest zaman aktivitelerine katılım durumlarına göre farklılık incelendiğinde; etkinliklerde aktif olan bireylerin pasif ya da hiç katılmayanlara kıyasla mutluluk düzeyleri daha yüksek bulunmuş ve daha olumlu serbest zaman tutumuna sahip oldukları görülmüştür. Yaş ile BZTÖ toplam puan, duyuşsal alt boyut ve OMÖ-KF arasında pozitif yönlü korelasyon bulunmuştur. Araştırma sonucunda serbest zaman tutumu ile mutluluk arasında pozitif yönlü ilişki tespit edilmiştir. Diğer bir ifadeyle Z kuşağının serbest zamana yönelik tutum düzeyi arttıkça mutluluk düzeyinin de arttığı sonucuna varılmıştır. Genç kuşakların mutluluk düzeylerinin arttırılması için serbest zamanı etkin şekilde değerlendirme alışkanlığının kazandırılmasına yönelik çalışmaların yapılması önerilmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Spor Hekimliği |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 16 Mayıs 2025 |
Yayımlanma Tarihi | |
Gönderilme Tarihi | 26 Ekim 2024 |
Kabul Tarihi | 2 Aralık 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 8 Sayı: 1 |