While numbers play a very important role in the human mind's understanding of the observable universe, they also determine the patterns of the metaphorical context as formal elements. Within the specific logic of reality, different contexts may sometimes tend to overlap. One particular example of the tendency of the physical universe and the metaphorical context to overlap within their logic of reality concerns the use of the nine formalisms in some common characterizations. In this article, which discusses whether the number nine has a tendency to become stereotyped - albeit limited - as an adjective characterizing the enemy in various aspects in some literary/folkloric and historical texts, some findings have been made based on sample texts. In cases where the number nine comes to the fore with its feature of expressing an indefinite multiplicity, it is seen that the function of this formal in enemy qualifications is more noticeable. It is almost impossible to find a more appropriate number than nine to express the enemy numerically, with its various qualities as a foreign, other or a phenomenon that is difficult to define. As a matter of fact, the widespread use of this formalism in descriptions related to Erlik, who is depicted as the enemy of divine unity, reveals a stereotype in the collective subconscious. The coincidental similarity between the nine enemy representations in Ancient Egypt and the Nine Oghuzs in the Gokturk Inscriptions, and the ninth move principle that Emir Timur tried to defeat the enemy are extremely interesting historical propositions. The nine enemy descriptions that we encounter in various narratives, especially in the Book of Dedem Korkut, hint at a hidden tendency towards stereotyping in folk narratives. In the examples identified, it is quite functional that the highest single-digit number, nine, was preferred to describe the enemy, which is the symbol of uncertainty and chaos. The examples of the nine enemy phenomena in literary/folkloric and historical texts identified in this article can be increased with comprehensive studies.
Sayılar insan zihninin gözlemlenebilir evreni kavrayışında çok önemli bir fonksiyon üstlendiği gibi, aynı zamanda birer formel unsur olarak metaforik bağlamın da kalıplarını belirler. Gerçekliğin kendine özgü mantığı içinde farklı bağlamlar zaman zaman bir örtüşme eğilimi gösterebilmektedir. Fizik evrenin ve metaforik bağlamın kendi gerçeklik mantığı içinde örtüşme eğilimi gösteren özel örneklerinden biri dokuz formelinin bazı ortak nitelemelerde kullanılması ile ilgilidir. Dokuz sayısının bazı edebi/folklorik ve tarihî metinlerde düşmanı çeşitli yönleriyle niteleyen bir sıfat olarak -sınırlı da olsa- bir kalıplaşma eğilimi gösterip göstermediği konusunun tartışıldığı bu makalede örnek metinlerden hareketle bazı tespitlerde bulunulmuştur. Dokuz sayısının belirsiz bir çokluğu ifade ediş özelliğiyle ön plana çıktığı durumlarda bu formelin düşman nitelemelerindeki fonksiyonunun daha fark edilebilir olduğu görülmektedir. Düşmanın çeşitli nitelikleriyle yabancı, öteki ya da tanımlanması müşkül olan bir olgu olarak sayıca ifade edilişinde dokuzdan daha uygun bir sayı bulunması neredeyse imkânsızdır. Nitekim tanrısal dirliğin düşmanı olarak tasvir edilen Erlik’e bağlı betimlemelerde bu formelin yaygın olarak kullanılmış olması ortak bilinçaltındaki bir kalıplaşmayı gözler önüne sermektedir. Antik Mısır’daki dokuz düşman temsilleriyle Göktürk Kitabelerindeki Dokuz Oğuzların rastlantısal benzerliği, Emir Timur’un düşmanı alt etme hususunda deneyimlediği dokuzuncu hamle ilkesi son derece ilgi çekici tarihî önermelerdir. Başta Dedem Korkut Kitabı olmak üzere çeşitli anlatılarda karşımıza çıkan dokuz düşman nitelemeleri halk anlatılarında gizil bir kalıplaşma eğilimini sezdirmektedir. Tespit edilen örneklerde belirsiz olanın ve kaosun simgesi durumundaki düşmanın nitelenmesi için tek haneli sayıların en büyüğü olan dokuzun tercih edilmiş olması oldukça fonksiyoneldir. Bu yazıda tespit edilen edebî/folklorik ve tarihî metinlerdeki dokuz düşman fenomenine dair örnekler kapsamlı çalışmalarla çoğaltılabilecektir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Türkiye Sahası Türk Halk Bilimi |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 8 Temmuz 2025 |
Gönderilme Tarihi | 4 Mart 2025 |
Kabul Tarihi | 1 Temmuz 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Sayı: 371 |
Dergi Ocak ve Temmuz aylarında yılda iki sayı yayımlanır. Çift kör hakem sistematiğinde, açık erişimli bir dergi olan TFA'da yer alan DOI kayıtlı makalelerin dili, Türkçe ve İngilizcedir. Dergi kural ve ilkelerine göre düzenlenmiş makaleler, dergipark’taki ilgili sayfamız aracılığıyla gönderilir. Bu ve benzer konular için info@turkfolklorarastirmalari.com veya tfadergisi@gmail.com adresine yazılabilir.
Açık erişimli dergideki DOI künyeli, APA 7 sistemine göre düzenlenmiş makaleler, çift kör hakem sisteminde ücretsiz olarak yayımlanır. Dernek/Dergi yönetimi yazılardan hiçbir biçimde sorumlu değildir; tüm sorumluluklar yazarlara aittir. Etik Kurul kararı gerektiren makalelerin yazar(lar)ı, makale gönderiminde gerekli raporu da eklemek zorundadır. Makale gönderiminde yazarlar, çalışmanın tüm sorumluluklarını üstlendiklerine, eserin başka bir yerde yayımlanmadığı, yayım için diğer yayın organlarına gönderilmediğine dair Yayın Beyan Formu sunarlar. Açık erişimli dergi gereği yazarlar, ürünlerinin telif haklarına sahiptirler. Yazarlara herhangi bir ücret ödenmez. Eserlerini TFA’yı kaynak göstererek farklı yerlerde kısmen kullanabilir, çevirilerini tam metin yayımlayabilirler.
Adres : Türk Folklor Araştırmaları Derneği- Girne / KKTC (Turkish Folklore Research Society - Kyrenia / TRNC)-
Telefon : 0542 888 80 35
Eposta :info@turkfolklorarastirmalari.com ---- tfadergisi@gmail.com