Bu makale, on yedinci yüzyıl İstanbul’unda, özellikle saray çevresinde ve Türkçe olarak yazılmış tıp metinleri üzerinden hastalıkların ve çeşitli materia medica’nın isimlendirilme, sınıflandırılma ve yerelleştirilme pratikleri üzerine bir tartışma sunmayı amaçlar. Bunu yaparken, Osmanlı tıp tarihinin temel paradigmalarından olan “Batılılaşma” ve bunu çevreleyen “yeni” ve “değişim” meseleleriyle etkileşir. Bu doğrultuda, burada iki temel amaç vardır: (1) Osmanlı tıbbının erken modern dönemde Avrupa tıbbıyla girdiği etkileşimin, sıradan bir ilgiden müteşekkil olmadığını göstermek. (2) Bu ilginin geleneksel olarak kabul edilenin aksine, onyedinci yüzyılda başlayan ve kümülatif olarak ilerleyen bir durumdan ibaret olmayabileceğini gündeme taşımak. Bunu yapmak için, makale bu tartışmaların ana eksenine Osmanlı tıbbının Yeni Dünya keşifleriyle birlikte dönüştüğü iddiasını taşıyacaktır. Bu iddiayı irdelemek için Frengi hastalığının ve tedavi yöntemi olarak sunulan bitkilerin—özellikle de peygamber ağacının —Osmanlı dünyasında nasıl tıbbileştirildiği sorusunu masaya yatıracaktır.
Akif Ercihan Yerlioğlu ve Feza Günergun’a davetleri ve detaylı okumaları için, iki anonim hakeme ise kıymetli değerlendirme ve yorumları ile metnin okunabilirliğine bulundukları katkı için teşekkür ederim. Ayrıca, Samet Budak ve Cevat Sucu’ya metnin ilk halineyönelik değerlendirmeleri için müteşekkirim.
This article examines the practices of naming, classification, and vernacularization of various diseases and materia medica in medical texts produced in the courtly circles of seventeenth-century Istanbul. While so doing, it interacts with the long-standing paradigm of “Westernization” that dominated historiographical approaches on Ottoman science, medicine, and technology; and also, with the issues of “new” and “change.” There are two primary objectives here: (1) to demonstrate that the encounter of Ottoman medicine with European medicine in the early modern period did not stem solely from an emerging Western influence, (2) and to suggest that the Ottoman interest in European medicine may not have transpired as a cumulative effort that began only in the seventeenth century. To consider such ideas, the article will put at the forefront and discuss how the discoveries of the New World may have transformed Ottoman medical ideas and practices. Here, the medicalization of syphilis and relevant remedies, especially the guaiac wood, in the Ottoman world will serve as a case study.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Tarihsel Çalışmalar (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 16 Haziran 2025 |
Gönderilme Tarihi | 18 Mart 2025 |
Kabul Tarihi | 25 Mayıs 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Sayı: 6 |