Sosyal anksiyete bozukluğu olan insanlar sosyal ortamlarda veya performans gerektiren durumlarda olumsuz değerlendirilip aşağılanacağı konusunda aşırı bir korku duyarlar. İlk etapta sosyal ortamlardan kaçınma, sessiz kalma davranışlarıyla geliştiği gözlenen sosyal anksiyete gelişim alanında yapılan çalışmalara göre ilkokul yıllarından başlayıp ergenlik dönemine kadar devam edebilmektedir. İlerleyen yaşlarda ise depresyon, panik bozukluk, obsesif-kompulsif bozukluk gibi farklı klinik tablolarla birlikte görülebilmektedir. Bu sebepten ötürü, genellikle olumlu sosyal özelliklerine değinilen özel yetenekli çocukların sosyal açıdan yaşamakta olduğu problemlere dikkat çekilmeye çalışılan önleyici nitelikli bu araştırmamızda, özel yetenekli çocukların sosyal anksiyete seviyelerinin bilişsel açıdan değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Çalışmaya 10-11 yaş grubunda özel yetenekli olduğu tanılanmış BİLSEM’e devam etmek olan öğrenciler katılmıştır. Verilerin toplanması aşamasında Çocuklar İçin Sosyal Anksiyete Ölçeği-Yenilenmiş Biçim (ÇSAÖ-Y) kullanılmıştır. Betimsel araştırma modelinin benimsendiği çalışmada özel yetenekli çocukların çoğunlukla kendilerinden beklenilenin aksine yeni tanıştıkları kişi ya da gruplar karşısında ilişki kurmada, ilişkiyi başlatmada tedirginlik yaşadığı, söz konusu tedirginliğe bağlı olarak performans kaygılarının da olduğu; diğer çocukların kendileri hakkında olumsuz düşüncelere sahip olacağı konusunda endişelendikleri sonucuna varılmıştır. Ancak araştırmamız kapsamında geniş bir yaş aralığı ele alınmadığı için ele edilen sonuçlar yaş değişkeni açısından farklılık göstermemiştir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Gifted education policy |
Authors | |
Publication Date | December 15, 2017 |
Published in Issue | Year 2017 Volume: 4 Issue: 3 |
Türkiye'den makaleleri gönderen akademisyenlerin Türkçe olarak makalelerini yüklemeleri, tüm hakemlik süreçlerinden sonra kabul edilirse ingilizce çevirisinin yapılması önemle duyurulur.