According to the Aristotelian cosmological model, the universe is single and limited, and has a hierarchical structure in which beings become less perfect as they move away from God, and more perfect as they approach God. This hierarchical structure was accepted for two thousand years, both during the early and middle ages, and it is generally thought that this cosmology was destroyed in the 16th century with Nicolaus Copernicus.However, a century before him, Nicolaus Cusanus (1401-1464) destroyed the Aristotelian hierarchical understanding of the universe by stating that the universe is limitless. Similarly, Cusanus prevented the Aristotelian understanding of “natural philosophy” based on the relationships between God and creatures, and argued that the “nature” that Aristotle put forward as the internal principles of the movements and rest of beings could no longer be known and discoverable things that would ground our concepts about things. For according to Nicalous, everything in the universe is neither more nor less than the weakened and coincidental existence of God’s infinite unity. This article will show how Cusanus destroyed Aristotelian cosmology and its views of nature, both in terms of his understanding of the infinite universe and in his efforts to frame and evaluate the relationship between God and creatures.
Nicalous Cusanus Limitness Universe Aristotelian Cosmology Nature God.
Aristotelesçi kozmolojik modele göre evren tek ve sınırlı olup, varlıklar Tanrı’dan uzaklaştıkça mükemmellikleri azalan, Tanrı’ya yaklaştıkça mükemmellikleri artan hiyerarşik bir yapıya sahiptir. Bu hiyerarşik yapı iki bin yıl boyunca hem ilk hem de Ortaçağ boyunca kabul görmüştür ve genelde bu kozmolojinin Nicolaus Copernicus’la birlikte 16. yüzyılda yok edildiği düşünülmektedir. Oysa ondan yüzyıl önce Nicolaus Cusanus (1401-1464), evrenin sınırsız olduğunu söyleyerek Aristotelesçi hiyerarşik evren anlayışını yıkmıştır. Benzer şekilde Cusanus, Tanrı ile yaratılanlar arasındaki ilişkilerden yola çıkarak Aristotelesçi “doğa felsefesi” yapma anlayışını engellemiş, Aristoteles’in varlıkların hareketlerinin ve durağanlığın içsel ilkeleri olarak öne sürdüğü “doğa”nın artık bize şeyler hakkındaki kavramlarımızı temellendiren bilinebilir ve keşfedilir şeyler olamayacağını öne sürmüştür. Zira Cusanus’a göre evrendeki her şey Tanrı’nın sonsuz birliğinin zayıflatılmış ve rastlantısal biçimdeki mevcudiyetinden ne daha fazlası ne daha azıdır. Bu makalede Cusanus’un hem sınırsız evren anlayışı açısından hem de Tanrı ile yaratıklar arasındaki ilişkiyi çerçeveleme ve değerlendirme çabalarından yola çıkarak, Aristotelesçi kozmolojiyi nasıl yıktığını ve onun doğa görüşlerini nasıl yok ettiği gösterilecektir.
Nicolaus Cusanus Sınırsız Evren Aristotelesçi Kozmoloji Doğa Tanrı.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Bilim Felsefesi, Rönesans Felsefesi |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Haziran 2025 |
Gönderilme Tarihi | 14 Nisan 2025 |
Kabul Tarihi | 26 Mayıs 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Sayı: 27 |