Allah’ın sıfatları meselesi, İslam düşüncesinde tartışılan önemli konulardan biridir ve her kelâmî mezhep, bu sıfatları kendi metodolojisine göre yorumlamıştır. Bu çalışma, İbnü’l-Arabî ve İbn Teymiyye’nin haberî sıfatlar hakkındaki görüşlerini incelemeyi amaçlamaktadır. İbnü’l-Arabî, tasavvufî düşüncenin zirve isimlerinden biri olarak kabul edilirken, İbn Teymiyye, Selefî düşüncenin önde gelen temsilcisi olarak tanınır. Makale, her iki düşünürün bu konuda ortaya koydukları farklı yaklaşımları ve bunların İslam düşünce geleneği üzerindeki etkilerini analiz edecektir. İbnü’l-Arabî’nin tasavvuf, kelâm ve felsefe alanlarından aldığı etkilerle geliştirdiği düşünceler, özellikle eserlerinden hareketle incelenmiş ve bu düşüncelerin İbn Teymiyye’nin görüşleriyle benzerlikleri ve farklılıkları vurgulanmıştır. Aynı şekilde, İbn Teymiyye’nin, özellikle sûfî düşüncesine yönelik eleştirilerinin izleri takip edilmiştir. Çalışmada, her iki müellifin Allah’a nispet edilen vech, yed gibi organlarla ilgili ve diğer haberî sıfatlar hakkındaki bakış açıları detaylı bir şekilde ele alınmıştır. Sonuç olarak, bu çalışma, İbnü’l-Arabî ve İbn Teymiyye’nin haberî sıfatlar konusundaki yaklaşımlarını karşılaştırarak, İslam düşüncesinde sıfatlar meselesinin nasıl farklı biçimlerde ele alındığını göstermeyi hedeflemiştir. Elde edilen bulgular, her iki düşünürün aynı metodu takip ettiğini ancak farklı sonuçlara vardıklarını ortaya koymaktadır. İbnü’l-Arabî, haberi sıfatların te’vil edilmesi gerektiğini savunur ve bu yaklaşımıyla, Ehl-i Sünnet kelâmcılarının yöntemine benzer bir çizgide hareket eder. İbn Teymiyye, Selef ulemâsının metodunu benimsemiş ve te’vile gitmeden, Allah’ın sıfatlarını olduğu gibi kabul etmiştir.
The issue of Allah’s attributes is one of the key topics discussed in Islamic thought, with each theological school interpreting these attributes according to its own methodology. This study aims to examine the views of Ibn Arabi and Ibn Taymiyya on the khabari attributes(al-sifāt al-khabariyya). Ibn Arabi, considered one of the peak figures in Sufi thought, and Ibn Taymiyya, a prominent representative of Salafi thought, are analyzed in the context of their differing approaches to this subject and their impact on Islamic intellectual tradition. Ibn Arabi’s ideas, developed through influences from Sufism, theology, and philosophy, are examined, highlighting both similarities and differences with Ibn Taymiyya’s views. Likewise, Ibn Taymiyya’s critiques, especially of Sufi thought, are explored. The study closely investigates both thinkers’ perspectives on attributes such as the face and hand of Allah, along with other khabari attributes. In conclusion, this study aims to demonstrate how the issue of attributes is approached in different ways within Islamic thought by comparing the approaches of Ibn Arabi and Ibn Taymiyya. The findings reveal that both thinkers followed similar methodologies but arrived at different conclusions. Ibn al-ʿArabī maintained that the divine attributes conveyed through revelatory texts should be subject to interpretive analysis (taʾwīl), aligning his approach with that of Ashʿarite theologians within the Sunni tradition. By contrast, Ibn Taymiyya adhered to the methodology of the Salaf (the pious predecessors), rejecting metaphorical interpretation and affirming God’s attributes as they are, without ascribing anthropomorphic meaning.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İslam Araştırmaları (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 14 Temmuz 2025 |
Yayımlanma Tarihi | |
Gönderilme Tarihi | 8 Şubat 2025 |
Kabul Tarihi | 4 Haziran 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 14 Sayı: 28 |